Çoban Kaldi Efsanesi - Kahvenin Keşfi
Efsaneye göre keçi çobanı Kaldi keçileri otlatırken bir şey fark etmiş. Keçileri orada bulunan bir ağacın meyvelerini yedikten sonra daha neşeli ve canlı olurlar, gece olduğu zamanda pek uyumak istemezler. Kaldi bu durumu fark ettikten sonra bu ağaçtan meyveler toplayıp, keşfini anlatmak için yakınlardaki Sufi dervişin kapısını çalar. Kahve çekirdeklerinin keçiler üzerindeki etkisini dinleyen Sufi derviş, ilk başta bu anlatılan durumu onaylamaz ve kahve çekirdeklerini odun ateşine atar. Ateşe atılan kahve çekirdekleri kavrulmaya başlar ve etrafa bildiğimiz o kahve aromasının eşsiz kokusu yayılır.
Yayılan kahve aromasının kokusu Çoban Kaldi'ye ve Sufi dervişe ilham verir ve kahve çekirdeklerinden güzelim bir içecek hazırlamaya başlarlar. Ateşte kavrulmuş olan bu çekirdekler bir kapta öğütülür ve özlerini tamamen bırakmaları için suda bir miktar kaynatılır. Ve kahve de böyle doğmuş olur.
Sufi derviş, kahve içtiği zamanların gece ayinlerinde onu daha canlı ve uyanık tuttuğunu fark eder. Diğer sufi dervişlerin de hoşuna gider bu yeni içecek.. Çok geçmeden kahve ülkeler arasında önce Yemen ve Arabistan'a yayılır. Daha sonra kahve İstanbul'a da gelir ve kendini sevdirir. Ardından Avrupa'ya oradan da tüm Dünya'ya yol almış olur.
Evet kahvenin ilk keşfi olarak okuduğumuz Çoban Kaldi'nin Hikayesi böyleydi. Hikaye bir rivayet ama okuduğunuzda gerçek olabileceğinin farkına varıyorsunuz.